- Bu süreçte üzüntü, kaygı, korku, endişe, suçluluk, utanç gibi hisleriniz ve bunlarla ilgili düşünceleriniz olabilir. Bunlar, yaşanılan bu sürecin doğal parçasıdır ve size, önemsediğiniz şeyleri işaret eder.
- Bu süreçte, yeme ve uyku düzeniniz bozulabilir. Yeme ve uyku isteğinizde azalma ya da artma olabilir. Bu durumun bir süre devam etmesi normaldir, zarar verecek boyuta gelmediği sürece kendinizi ve çevrenizdekileri zorlamayın.
- Zorlayıcı bir durum karşısında her kişinin aynı tepkiyi vermediğini hatırlayarak, kendinize ve çevrenize daha anlayışlı davranabilirsiniz.
- Sürekli haberleri ve medyayı takip etmek, zorlayıcı duygu ve düşüncelerinizi artırmanın yanı sıra önemsediğiniz şeyler doğrultusunda davranmanızı engelleyebilir. Enerjinizi gerçekten bir şeyler yapmak için kullanabilirsiniz (yardım faaliyetleri, gönüllülük, yakın çevre ile bir araya gelme, inançlarınıza yönelik faaliyetler vs.). Haberleri güvendiğiniz kaynaklardan neler olduğunu bilecek kadar takip etmeniz yeterli olacaktır.
- Sosyal medya ve diğer iletişim kanalları aracılığıyla paylaşım yaparken, içeriğin doğruluğunu, güvenilirliğini ve diğer insanları nasıl etkileyeceğini göz önünde bulundurun.
- Kişilerde ümitsizlik, kaygı, korku gibi olumsuz duyguları uyandıran, toplumdaki ayrışmayı artıran cümleler kurmaktan uzak durun. Unutmayın, yaşanan felaket her ırktan/dinden/dilden insanı etkiledi.
- Gündelik hayatta yaşanan afet hakkında konuşurken detaylı tasvirlerden, olumsuz ve rahatsız edici örneklerden ve mağdur suçlayıcı ifadelerden uzak durun.
- İnsana insan gerekir. Sevdiklerinizle zaman geçirin, karşılıklı duygularınızı paylaşın.
- Hatırlayın, iyilik iyileştirir.
